Öğrendim ki:
İnsanları yöneten akıl değil…
Kalp değil…
İhitrasları.

Bu günlere nasıl geldin?

Kendini şu ana kadar nasıl yönettin?

Akıl, kalp ve ihtirasların bir araya gelip konuşsalar…

Kimin daha çok sözü geçti?

Kim hayatına neler kattı?

Neler hissettirdi?

Hangisiyle daha çok ilerledin?

Kim gözlerini kör etti?

Hangisiyle hareket ederken sevgi, huzur, mutluluk hissettin?

Sen “akıl”, ne dersin bu işe?

“Bana kendini bıraktığında her şeyi ince ince hesaplayarak yol gösterdim ona.

Bir sonraki adımını titizlikle planladım, hiç hata yapmadı sayemde.

Onu başarıya götüren her şeyde benim katkım var.

Çok koştu, çok çabaladı, çok yoruldu ama hedefine daima ulaştı.

Tek sorun hep yalnızdı.”

Sen “kalp”, ne dersin bu işe?

“Ahh bana kendini bıraktığı zamanlar o kadar az ki, şu ömrü hayatında.

Halbuki ben ona sesimi duyurabilmek için, kendimi gösterebilmek için ne çok çabaladım.

Benimle olduğu zamanlar…

Yüzünde sebepsiz bir gülümseme, etrafında sevgi dolu insanlar olurdu.

İşleri kolaylıkla kendiliğinden yürürdü.

Odağı hep sevgiydi, adaletliydi.

Herkesi düşünürdü.

Huzurlu, yardımsever, hoşgörülüydü.”

Peki ya sen “ihtiras”, ne dersin bu işe?

“Ben olmasam o zaten olmazdı.

Hayatının içinde hep ben oldum çoğu zaman.

Onu yönetmek çok keyifli,  bir o kadar da kolaydı.

Ben işe karıştığım zaman…

Ne kalbinin, ne aklının sesini duyardı.

Benim sesim her yerde!

Kafasına bir şeyi taktırdım mı kitlerdim onu.

Kıpırdayamaz, hiçbir şey göremez, takılır kalırdı, “İllaki o, illaki o” diye…

Ben de bunu isterim zaten.

Gözü görmez, kulağı duymaz olsun.

Yanar kavrulur haberi olmaz.

Erir biter aynalara bakmaz.

Tutkusuna köle yaparım.

Zincirlerle bağlandığını anlamaz.

Aklını başından alırım.

Delirttiğimi görenler de var.

Şeytan olduğumu söyleyenler de…

Sonrası mı, koyuver gitsin…

Arkada bir şey bıraktırmam.

Tutkusu ve o kör bir kuyuda yapayalnız…

Şimdilik bitmiştir benim işim.

Akıl ve kalp çalışsın biraz…

Toplasın onu, kaldırsın ayağa.

Biraz sevsin, sevilsin.

Nasılsa sıra yine bana gelecek.

Anlayacağınız bugünlere gelmesinde çok emeğim var benim.”

Öğrendim ki, insanın hayatını ihtirasları yönetiyor.

                                                                                    İkbal Kaya